a gentle reminder

Temmuz 07, 2007

 

voto de silencio

şimdi ben bir şey okuyordum, diyor ki... işte biz fetusken duymaya başlıyormuşuz ya .. bebeler doğar doğmaz, daha 24 saat geçmeden kalp atışlarını ölçmüşler bu sıpaların. anne konuşurken kalp atışları yavaşlıyormuş, ama sadece anne konuşurken. annenin sesine gidiyor kulağı. zira zaten kalbimiz de yavaşken en iyi alır uyarıcıyı. kalbimiz bi hızlı çarptı mı elimiz ayağımız dolaşır. burdan sonrası spekülasyon. ya kalp hızlı atıyor diye beceremiyoruz bazı şeyleri, ya iyi beceremediğimiz için kalp hızlı atıyor .. neyse. bebeler dinliyor, tanıyor diyorduk anayı, öyle de bağlanıyorlar gibi.

bazen duyuyor gibi olmuyor muyuz bazı insanların seslerini? duyuyorduk sanmıyor muyuz önceden? biri bize konuşup, konuşup durmuş sanki.. kimse de duymuyor sanıyormuş. acaba böyle, kendi kendimize konuşurken birileri duyar mı sesimizi. tekrar duyunca tanır, nerden tanıdığını bilemez mi? şöyle diyeyim, tanıdığı için tanır ama daha önce tanıdığını bilemez mi bilinç düzeyinde? o iki kişiyi birden birbirbirine yaklaştıran şey zamanında kendi kendine söylenip durmuşluk mudur?

tanımak yani.. zamanla mı birden mi olan bir şeydir? ve eğer her şey birden olmuş oluyorsa, ama hiç bilemiyorsak.. şimdiye kadar her şeyin zaten olup bitmiş olduğunu söyleyemez miyiz? olmuş bitmiş, ama tekrar olacak. işte, var olmak böyle bir şey sanırım. "yok olmak" bir oksimoron, "var olmak" ve "var etmek" ise yazgımız gibi.

şimdi yazgı diyorum da, determinizmden kelli bir yazgı değil bu. mistik süreçlerdeki sistematikliğe kasıt belki. ama epeyi bir mantık sapması olduğunu da anlamışsınızdır. zira bebek de zaten annesinin sesini "duyarak" tanıyor. tanımak diyorum yani. bir ben var benden içeri, öyle iyi tanıyor ki seni. bir ben daha var ki zamanla tanıyacak işte ancak. şöyle yani, bu seni duyan benden içeri tanıştırıyor sanırım ilk öteki benden'e. he ya, öyle olsa gerek. nerden nereye geldim yahu, harfli düşüneyim istedimdi sadece. ben aslında muna zul dinleyip güney amerika'ya sürmek istiyordum olmayan arabamı. çok bira içtim, belki ondandır.

Comments:
ee, bir de şu var: anne karnındaki bebe ile babası bu süreçte daha çok ilgilendiğinde, hanimiş benim bebeğim diye annenin karnını okşadığında, bebe ile konuştuğunda doğumdan sonra çocuk babasına da yakınlık gösteriyormuş. diğer türlü bir tanışma süreci gerekiyormuş. nerede okudum bilemedim şimdi ama muteber bir kaynaktı.. öyle işte.
 
hadi ya? onu bilmiyordum bak. evet aslında hem sadece analı, hem analı babalı doğanlara bakmak lazımdı. mümkündür derim. evet evet, mümkündür gibi.
:)
 
hikayeler - hikaye
 
Yorum Gönder



<< Home

Archives

10/2006   11/2006   12/2006   01/2007   02/2007   03/2007   04/2007   05/2007   06/2007   07/2007   09/2007   11/2007   12/2007   01/2008   05/2008   06/2008   09/2008   10/2008   03/2009   05/2009   09/2009   01/2010   08/2010  

This page is powered by Blogger. Isn't yours?