ruyamda ucurum gordum. baktim baktim asagi, cok korktum, atladim hemen. ucuyodum filan. ucmak miydi, dusmek miydi bilmiyorum, uyanmisim. asagi dogru neden ucar ki bi insan. zaten dusceksin. neyse. hala ucuyor olabilirim oralarda. belki dusmusumdur. ruya dediginde uculur. birbirimizin ruyasina yatabiliriz. bu geceki ruyani ben gorebilirim -ben cok guzel ruya gorurum-. bu gece gordugum ruyanin senin ruyan olduguna inandirabilirim kendimi. hipnogojik bir anda bulusabiliriz. iste o, tam uykuya dusmeden onceki sacma anda. ruyadan bile sacma olabilir. bir ayak parmagi olarak gorebilirim misal seni. belki gormusumdur. ruyamizdaki herkes kendimizmisiz diyolar ya. nerden biliyolar. belki benim ruyamdaki herkes sensin. ama biri daha cok sensin. o birini ayirt edemiyorum ki ben. ruyamda gordugum ayak parmagi sen misin, yoksa sen oldugunu sanan bir ayak parmagi mi goruyorum? -evet evet, kelebek.-
bilmiyorum. insan bir seyden uzaklasirken bir seye yaklasiyor olmali. ben sadece kara delikler goruyorum. oyle bir yol iste. bir tunel. basladigi ve bittigi yer ayni, tek boyutlu yani, ama, eni var saniyorum -aslinda sirf bu yuzden yuruyorum-. oyle ki, gectigim tunelin en sonunda, yurumeye devam eden ben'in sirtini goruyorum. ama, nasil mumkun olur, ben ne zaman gectim oralardan, gectim mi, geciyor muyum, noluyor, ne oluyor ne. bir seylerin oldugu dusuncesine bu kadar alistirmamaliydim belki de kendimi. sicarsin oyle tunellerde. karanlik zaten. cok korkarim. ben zaten her seyden cok korkarim.
korkarim yani.