steven pinker 21. yüzyılın en önemli isimlerinden biri olmaya adaydır kanımca. kendisi kime ait olduğunu bilemediğim bir şey söyledi bir röportajında, "philosophy is the subject, is the study of problem that the human mind is incapable of understanding." ve hah dedim. çok ukala olsa da sanırım doğruluğuna diyecek bir kelimemiz olamaz, zira yanıtı bulunmuş hiçbir felsefik soru bilmiyorum. sırf, oldukça meteryalist çıkarımlarım yüzünden de çoğu metafizikçi bilmemne arkadaşlarımla da kavga ediyorum. bilimsel işleyiş ya da bilim felsefesi hakkında bir bok bilmeyen insanların oturdukları yerden bilim ve bulguları hakkında ahkam kesmelerine de uyuz oluyorum. böyle cinler geliyor tepeme.
neyse. ama bazı soruların o kadar güzel işlenişi var ki, soruyu unutuyoruz çünkü sorunun edebi yöntemle açıklanışı aynı zamanda cevap görevini de görebiliyor. varoluş hakkında ne demiş, ne kadar doğru demiş bu büyük adam bir bakalım,
"The whole foundation on which our existence rests is the present—the ever-fleeting present. It lies, then, in the very nature of our existence to take the form of constant motion, and to offer no possibility of our ever attaining the rest for which we are always striving. We are like a man running downhill, who cannot keep on his legs unless he runs on, and will inevitably fall if he stops; or, again, like a pole balanced on the tip of one’s finger; or like a planet, which would fall into its sun the moment it ceased to hurry forward on its way.
Unrest is the mark of existence."
Arthur Schopenhauer, On the vanity of existence.