a gentle reminder

Ekim 19, 2006

 

a passing feeling

5 senelik blog'umu tek tuşla sildim. önce bir üzüldüm, sonra geçti. bir kere daha üzüldüğümde de böyle olmuştu. o yüzden artık daha çok sıkılıyorum kendimden. her neyse. yaz baştan -yapıcı ol-.

tek uyuşturduğun şeyin heyecan eşiğin. etraftaki tüm uyuşturucular ona çalışıyor. yükseliyor, yükseliyor sürekli.. o ne kadar yükseliyorsa sen o kadar sıkılıyorsun kendinden. heyecan eşiğine çalışan, etrafındaki uyuşturucular ne kadar pahalıysa, o kadar ucuz bir insana dönüşüyorsun zamanla. geçmişi hatırlayıp üzülüyorsun. "mutluluk yaşanmaz, anımsanır" sözü en sığınabileceğin şey gibi görünüyor ama kendi mantığına uymadıkça hiçbir şeye inanmaman gerektiğini de biliyorsun. sonra farkediyorsun ki, mantığına uymayan bir şey yok. işte zehirlendiğini farkettiğin an bu. panzehirin de ilk semptomları gösterdiğinden beri geliştirmeye başladığın umursamama mekanizmaları. hiçbir şey o kadar kötü değil. olup biten her şeyi uydurdun. şu 10 saniye içinde düşündüğün tüm bunlar yoğurtla birlikte buzdolabına giriyor. işe yaradılar işte, mekanizmaların. umursamadın. bağıramadın. ve eşik daha da yükseldi.

düşüş bu kadar güzel olabilir mi?
sabah dans ederek bir şarkıya uyandın. kollarını, gövdeni, bacaklarını umursamazca bıraktın şarkının akışına.
durdun. söylenecek bir şey henüz söylenmediğinden, ve daha fazla bunu "beklemiyormuş" gibi görünemediğinden. yüz kaslarına yenik düştüğünden. aynaya baktın.
"hiçbir şey o kadar kötü değil" dedi, özlediğin kişi.

Comments: Yorum Gönder



<< Home

Archives

10/2006   11/2006   12/2006   01/2007   02/2007   03/2007   04/2007   05/2007   06/2007   07/2007   09/2007   11/2007   12/2007   01/2008   05/2008   06/2008   09/2008   10/2008   03/2009   05/2009   09/2009   01/2010   08/2010  

This page is powered by Blogger. Isn't yours?