a gentle reminder

Şubat 23, 2007

 

benimle akvarumda buluş!

yutub'da siftah yaptim!

bu tutmus (bi degisik)
bu dans etmis (cakal gibi kacisa dikkat. oyle gidis mi olur, pes)
bu kafayi yemis (simdi bu hayvana naapmali bilemedim tabii ben. sasakaldim oyle. o da sasirdi, tipe bak. allahin apollosu.

hepsini yerim yer.

youtube manyakligim yine hortladi ayrica. ssamvan help me pliz. help me get the sea horses. trevanian bir de akvaryumdan deniz ati calma yontemleri anlatip oyle gideydi ya, nalet olsun nalet.

amanii, goznuzun capaani yiim bunu izleyin. lutfen, bye.

Şubat 21, 2007

 

hana

hic anlayamadigim seyler oluyor

yazdim, ve bu ne demek diye dusundum
acaba anlayamadigim seyler mi oluyor, yokksa! amman? olan seyleri mi anlamiyorum??

columbia universitesinne meyletmistim, gel dediler. korktum bi. benden baska herkes bi acayip sevindi. gidip yuzumu filan yikadim. should i stay or should i kko diye sarki da soyledim. haa na, na ha na na sayteyo, şidokipunomu hasaa ee ya, o. hana. hana japoncada cicek demek bildin mi. siz hic hana dinlediz miii? ya deniz ati gordunuz mu? peki ya, huzur evine gittiniz mi? deniz atlari ve yaslilar, birbirlerini agirlarlar bence. tool'un bundan sonraki klibini deniz atlariyla cekmesini istiyorum. cok istiyorum. bence var ya, sahane olur. boyle yuzmuyor ki bu atlar, saliniyorlar . cok narin, kirilgan bir yapilari var, adeta. izlerken bulasiyor size bu zarafet, bir dinginlik hali ki; sus hic sorma. boyle moby'nin, su klibi var ya, artik bizden hani (ki hala bi hos eder beni). iste o gibi ya deniz atlari. nebliym. oyle geliyo bana. ama sanki o uzayli yaratiklar aksine, deniz atlarinin soyleyecek hicbir seyi yok.. var olmanin sizisini yasamaktan baska bir sey yapmiyorlar sanki, izleyince, bir tuhaf oluyorsunuz

ya da nihilizmin doruklarinda dolasiyorlar mi demeli? hayvan yahu. yasami habit formation'dan ibaret bir organizma. ama iste, yok. sanki filozof bana bazi hayvanlar. oyle bir ilham, bir birsey. cokk'cayip.

halbuki var olmak oyle sizisi cekilecek bir sey mi? misafir, buldugunu yer diye bildik biz.

Şubat 03, 2007

 

safe in a stone house by the sea.

evde bagira bagira sarki soyleme hissi tekrar bir sardi beni ve cok heyecanlandim*. kalpten de gidecektim. ustume ilkbahar esti. ilkbahar gelince n'apcam ben ya bilmiyorum ki. allahim neden boyle heycanli bir insanim ben YA HU.

sahalara cagrildik yine, em de miette'animlar cagirmis.
pek hos.

merhaba ben lenore. edgar allan poe'nun bir siiriyim. sanirim artik cok unluyum. zaten bir de cizgi karakterim var, o da soyle bir sey,

goruyorsunuz ki pek seker bir kiz cocugu. bir o kadar da yaramaz. ama ben o lenore degilim. zaten o lenore da ben degil. biz degiliz. her neyse. takintilarim, hmm. dolu kultablasi gorunce hemen dokerim. cop gorunce hemen cope atarim, tezgahin ustunde filansa aninda. biri sigarasini sondurememisse hemen sondururum. her turlu atesi hemen sondururum. meyve secerken filan her elime aldigim meyveyi istisnasiz koklarim. bu huyum da yanimdaki cogu insana bir sekilde zamanla bulasir. baska takinti gelmiyor aklima. yemegin tadina bakmadan tuz atma takintimdan kurtuldum. calismak icin saat baslarini beklemekten de. oldukca takintili bir insanim aslinda. tum takintilarimdan kurtuldugum bir gun hayatimda bir donum noktasi olacak.

profilimde yazan her sey cok dogru. edebiyat da parcalamisim. hepimiz sanirim bir baskasinin kendini algilama sekliyiz. duzgun kelimeleri bulabilecegimi sandigim bir gun yazabilecegim umarim. duzgun kelimeleri secmeye ugrastigim bir gun.

kanada'nin manitoba eyaletinin winnipeg, yer yer winterpeg ya da shittypeg olan sehrinde yasiyorum son 5 aydir. winnie the pooh buralidir. buradaki tum evler, binalar kartondandir. sekiz ev arkadasim var. bir cinli, bir alman, iki kanadali, bir hintli, bir fransiz, bir ingiliz. 4 kadin, 4 adam. dansa davet oynamaktan kalan zamanlarda fikra uretiyoruz.


evimiz. kirmizi.
evimiz the barn. bir agir. haftasonlari cidden agir oluyor sanirim. sokagimizda 4 ogrenci evi var. komsuculuk oynayip duruyoruz. kalan zamanlarimda da ben her seyin teorisi ustune dusunuyorum. oldukca ilerleme kaydettigime inaniyorum. ozellikle su gectigimiz hafta. bayagi bir aklimi karistirdim. ama sanirim dogru cevaplar var. bunlari kimseyle paylasmaktan cekinmem. ama simdi ne yeri ne zamani. zaten disarisi da cok soguk.

ayrica bir suru film izlemek istiyorum ama vakit bulamamam cok tuhaf. a scanner darkly izleyecegim gunlerdir, oyle duruyor. siki bir youtube manyagiyim. canim sikildikca kiwi! izliyorum. bir de gecen gun fallen art gordum ve cok begendim. bence her izleyen kesin begenir.

ben direkt gole kosacagim, kimseye sut atmayacagim artik, bu maci da kaybetmeyi goze alamam.

* keane - this is the last time. haydi, simdi hep birlikte, the laaaast tiiiiiimeeee yoou faaall ooon meee ooon anythiiiing ..

keane sevmek istemeyip sevdigim bir grup ayrica, haah, boyle de acayip huylarim var.

Archives

10/2006   11/2006   12/2006   01/2007   02/2007   03/2007   04/2007   05/2007   06/2007   07/2007   09/2007   11/2007   12/2007   01/2008   05/2008   06/2008   09/2008   10/2008   03/2009   05/2009   09/2009   01/2010   08/2010  

This page is powered by Blogger. Isn't yours?